İstanbul’un Su Kemerleri

İstanbul’da su kemeri denilince akla ilk gelmesi gereken, pek çok kişinin muhakkak gördüğü Bozdoğan Kemeri olarak bilinen Taksim yönünden gelindiğinde Unkapanı’nı geçtikten sonra altından geçtiğimiz Valens Kemeri olarak da bilinen su kemeridir. Şehzadebaşı ve Saraçhane bölgesindedir. Yükselti farklarından ötürü suyu aşırmak için bu kemerlerden inşaa edilir ve su, üzerinde bulunan künklerin içinden akar gidermiş. Bizans devrinde daha çok sarnıçlarda toplanırken, Osmanlı devrinde zaman içinde akar su halinde çeşmelerden kullanılır olmuş. Evlerde çeşme bulunmuyor, döneminde sadece izinli olarak kimi paşaların konaklarına çeşme konurmuş. Evler kendi sularını çeşmelerden alabildiği gibi sakalar da evlere servis yaparmış. Konumuz şimdilik bu değil.

İstanbul ve çevresindeki su kemerleri Avrupa Yakası’nda Kemerburgaz, Gaziosmanpaşa, Bahçeköy ve Bayrampaşa bölgesinde kalmıştır. Bu su kemerlerinin yerleri için şu haritayı kullanabilirsiniz.

Su kemerleri Anadolu’da da çok yaygındır. Özellikle antik kentler ve yakınlarında pek çok su kemeri günümüze kadar gelebilmiştir. İnternetten aradığınızda bulabilirsiniz. Çok fotoğrafik bulduğum ve üzerine de çıkabildiğimiz Aspendos’taki şu kemer gibi.

Roma, Bizans ve Osmanlı döneminde pek çok su kemeri İstanbul’un çevresinden
şehrin içine su getirmek için kullanılmış. Su kemeri bir su sisteminin sadece bir ayağı olmakla birlikte en anıtsal yapısıdır. Su kemeri dışında bu sistemin içinde bentler, havuzlar, maksemler, suterazileri, çeşmeler, sebiller, sarnıçlar bulunmaktadır.

Bozdoğan Su Kemeri günün değişik zamanlarında güzel fotoğraflar vermektedir. Eğer becerebilirseniz üstüne çıkıp yürüyebilirsiniz ama zorludur ve yasaktır. Açıkcası kendim henüz çıkamadım.

Bozdoğan Kemeri

Bozdoğan Kemeri

Bozdoğan Kemeri‘ne Hadrianus Kemeri de denilmiştir ama günümüzde pek bilinmemektedir. Kemer değişik dönemlerde onarımlar geçirmiştir. II. Mustafa devrinde yapılan tamirata ilişkin kitabeyi kemerin  hemen yanında bulunan tiyatronun önünden bakınca görebiliyoruz.

Bozdoğan Kemeri üzerine II. Mustafa devrinde yapılan tamirata ilişkin kitabe

Bozdoğan Kemeri üzerine II. Mustafa devrinde yapılan tamirata ilişkin kitabe

Kemerin en yüksek bölümü 28 metre olup yıkılan kısımları ile birlikte 971 metre imiş. Daha önceleri daha uzun olduğu düşünülmektedir. Bir ucu Fatih’in içine, diğer ucu Süleymaniye semtinin içine kadar gitmektedir. 4. yüzyıldan günümüze gelebilmiş en eski su kemeridir.

İstanbul’da bulunan su kemerleri bir kerede ziyaret etme şansımız pek yok. Hem ulaşımlarının zorluğu hem de mesafeler ve çevre gezisi ile birlikte düşündüğümüzde 3 rota yapılabilir.

Yolumuzu Bahçeköy tarafına verdiğimizde yanından / altından geçerken rahatlıkla fark edeceğimiz I. Mahmut Su Kemeri bizi karşılar.

I. Mahmut Su Kemeri, Bahçeköy

I. Mahmut Su Kemeri, Bahçeköy

Bahçeköy’ün içinden Zekeriyaköy’e doğru giderken hemen sağımızda yüksekliği daha az olan Bahçeköy Kemeri‘ni de görebiliriz.

Bahçeköy Caddesi olarak bilinen ve orman yolundan Kemerburgaz’a bağlayan yolu devam edersek bir süre sonra bir kemerin altından geçeceğiz. Evvelbent Kemeri ya da Paşadere Kemeri olarak bilinen Mimar Sinan yapısı su kemeri. 102 metre uzunluğa sahip kemerin asıl adının Balıkzade olduğu söylenmektedir. Bugün altında arabaların geçtiği uzun bir göz ile altta 5, üstte 7 olmak üzere toplam 13 gözü vardır.

Evvelbent Kemeri

Evvelbent Kemeri

 Bu kemere gelmeden evvel biraz geride ormanın içinde Yosunlu Kemer ve yine biraz daha içeride Kara Kemer bulunmaktadır (Haritada görebilirsiniz). Bu kemerleri henüz ziyaret etmediğim için elimde fotoğrafları da yok.

Yola devam ettiğimizde Kemerburgaz’a gireriz. Göktürk’e doğru devam ettiğimizde karşımızda upuzun bir su kemeri daha belirir. Uzun Kemer. Yine bir Sinan yapısı. Uzunluğundan ötürü kemeri gezmek biraz zaman alacaktır. Toplamda 711 metre uzunluğunda kemerde üst katta 50, alt katta 47 göz vardır.  Su kemerin en üstünden gitmektedir. Mimar Sinan bu kemeri inşaa ederken daha evvel yıkılmış olan kemerin temellerini kullanmıştır.

Uzun Kemer

Uzun Kemer

Uzun Kemer

Uzun Kemer

Buradan geriye İstanbul yönüne doğru devam ettiğimizde Kemerburgaz’ı geçtikten sonra bizi bir su kemeri daha karşılayacaktır. Eğri Kemer ya da Kovuk Kemer olarak bildiğimiz yine bir Sinan yapısı. Toplam uzunluğu 408 metredir. Bir noktadan sonra 90 derece ile dönüş yaptığından ötürü Kırık Kemer de denilmiştir.

Eğri (Kovuk) Kemer, Kemerburgaz

Eğri (Kovuk) Kemer, Kemerburgaz

Üst katında Eğri Kemer içinden geçilebiliyor

Üst katında Eğri Kemer içinden geçilebiliyor

Bu kemerlerden su bugünkü ulaşım yollarını aşıp tepenin diğer yanında bulunan Alibeyköy Barajı üzerinde bulunan su kemerlerine geçmektedir.  O kemerlere bu noktadan her ne kadar yürüyerek ulaşmak mümkün olsa da biraz zahmetlidir. Gazi Mahallesi, Cebeci Köyü üzerinden gitmek daha kolaydır. Ancak mevsime, yıllara göre baraj su seviyesi değişmekte, bölgedeki taş ocaklarından ötürü klasik binek arabayla gitmek sıkıntı çıkarabilmektedir.

Haritadan yerini görebileceğiniz kemere kadar arabayla gidemiyorsunuz. Bizim gittiğimiz dönemde barajda su seviyesindeki düşüklük nedeniyle su kemerleri bölgesinde su olmadığından çevrede rahatlıkla yürüyebilmiştik. Ancak şimdilerde bizim yürüdüğümüz alanlarda göl var ve yürümek için uygun donanıma sahip olmanız tavsiye edilir.

Su kemerlerinin kimilerine göre en ihtişamlısı Mağlova Su Kemeri‘dir. Mağlova’nın Moğol Ağa’dan geldiği ileri sürülse de, o yöreye halk tarafından Mahleva denilirmiş. Ayrıca Muallak Kemer olarak da geçer. Bugün Alibeyköy Baraj Gölü içerisinde kalmakla birlikte İSKİ tarafından da aktif olarak kullanıldığı belirtilmektedir. İstanbul’daki bu en zarif su kemerinin tepe uzunluğu 258 metredir.

Mağlova Su Kemeri, Alibeyköy Baraj Gölü

Mağlova Su Kemeri, Alibeyköy Baraj Gölü

Mağlova Kemeri'nin Üst Galerisi

Mağlova Kemeri’nin Üst Galerisi

Yine Sinan yapısı olan ve Kırkçeşme Tesisleri‘nin bir parçası olan Güzelcekemer‘de aynı baraj gölü içerisindedir. Altta 8, üstte 11 gözü vardır. 165 metre uzunluğundaki kemerin temelden yüksekliği 34,5 metredir.

Güzelce Kemer

Güzelce Kemer

Bu bölgede bu anıtsal su kemerlerinde gelen suyu küçük tepelerden aşıran çok sayıda tek veya çift gözlü su kemerleri vardır. Bunların pek çoğu dere içlerinde ağaçların arasında zor görünebilmektedir. Açıkcası tek tek gitmek için fırsat bulamadım. Bunların konumlarını haritada görebilirsiniz. Tespit edemediklerim de olabilir. Örnek olarak şu fotoğrafta ağaçların arasında bir tanesi görünmektedir.

Virankemer'in uzaktan görünümü

Virankemer’in uzaktan görünümü

Bugün TEM yolu üzerinden Gazi Mahallesi’ne girmek istediğimizde hemen girişte derenin içinde kalmış bir su kemeri daha vardır: Balıklı Kemer. 9 gözlü bu kemer ilk olarak Fatih devrinde yapılmıştır. Uzunluğu 125 metre,

Balıklı Kemer

Balıklı Kemer

Bu kemere yakın bir de aynı isimli havuz vardır: Balıklı Havuz. Google Maps’de nedense buna Tarihi Şeytan Kalesi demişler 🙂 Onun da bir fotoğrafın ekleyeyim. 12*18,4 metre boyutlarındaki bu havuzda oda şeklinde 3 bölüm vardır ve Roma döneminden gelmiştir. Osmanlı döneminde de onarım geçiren yapı yakın dönemde restore edilmiş.

Balıklı Havuz

Balıklı Havuz

Yine bu mevkilerde, TEM yolundan Edirne yönüne devam ettiğimizde İSTOÇ’a gelmeden evvel geçilen viyadükte sağa doğru dikkatli bakıldığında görülebilecek ama günümüzde askeri bölge olmasından ötürü ya özel izinle gidip ziyaret edebileceğiniz Roma veya Erken Bizans devrinden günümüze geldiği düşünülen bir başka su kemeri de Mazul Kemer’dir. Mazlum Kemer olarak da geçmektedir.

Mazul Kemer

Mazul Kemer

Genel olarak su kemerlerini bugün de ziyaret etmek çok kolay olmuyor.

Bugün Bayrampaşa’da bulunan İstanbul Sebze Hali’nin karşı tarafında mahallenin içinde bir başka su kemeri hayli tahrip olarak günümüze gelmiştir. Mahallede binalarla içiçe geçmiş su kemerinin bugünkü halini tam bilemiyorum. Çevresinde inşaat yapımı ile ilgili tartışmaları hatırlıyorum. Bu kemer Avasköy Su Kemeri olup yine bir Sinan yapısıdır. 11 gözlüdür ve fazla tahribat görmüştür.

Avasköy Kemeri

Avasköy Kemeri

Avasköy Kemeri

Avasköy Kemeri

Sebze halinin biraz daha ilerisinde, hal kavşağı içerisinde kalmış olan Ali Paşa Su Kemeri de günümüze pek sağlam gelememiştir. Altta 6, üstte 8 gözü vardır.

Ali Paşa Kemeri

Ali Paşa Kemeri

Burada belirtilmeyen kemerleri harita üzerinden takip edebilirsiniz. Çok istemiş olmama rağmen tamamını görecek fırsatı bulamamıştım. Hatta yerlerini tespit ederken bile hayli zorlandığımı itiraf edeyim.

Bu yazıyı kendi flipboard derginize taşımak istersenizAdd to Flipboard Magazine.

Ek Fotoğraflar:

Mağlova Kemeri

Mağlova Kemeri

Mağlova Kemeri Eski Fotoğrafı

Mağlova Kemeri Eski Fotoğrafı

I. Mahmut Kemeri

I. Mahmut Kemeri

Eğri Kemer

Eğri Kemer

Eğri Kemer

Eğri Kemer

Uzun Kemer

Uzun Kemer

Uzun Kemer

Uzun Kemer

Bozdoğan Kemeri

Bozdoğan Kemeri

Daha fazla eski fotoğraf için www.eskiistanbul.net adresinde su kemeri isimleri veya “su kemeri” anahtar kelimesi ile arama yapabilirsiniz.

 

Bu yazı Toplu Eserler kategorisine gönderilmiş ve , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

İstanbul’un Su Kemerleri için 5 cevap

  1. samet der ki:

    caner hocam harikasınız..

  2. Ertunç der ki:

    Merhaba; yukarıdaki görsellerde “Balıklı Havuz” olarak ya da bizim (semt insanları) deyimimizle “Şeytan Kalesi” olarak geçen ve bugün Tem otoyolunun GOP viyadüğünün hemen yan tarafında, altta bulunan yapı hakkında biraz bilgi vermek istiyorum: bugün Karayolları Mahallesi olarak adlanan yerde, 1970’lerin ortasında doğdum ve çoğu mahalle arkadaşlarım gibi çok küçük yaşlarda bu Şeytan Kalesi ve biraz uzağında bulunan Balıklı Kemer ve saire yapılarla tanıştık, çocukluğumuz ve ilk gençlik yıllarımız hep çoğunlukla buralarda geçti. Biz bugün “Balıklı Havuz” olarak adlandırılan tarihi yapıyı her zaman “Şeytan Kalesi” olarak bildik, seslendirdik. Tabii son yıllarda ancak oranın adının resmiyette “Balıklı Havuz” olarak geçtiğini gördük. Şeytan Kalesi 70’li, 80’li ve hatta 90’lı yılların ilk yarılarında çok ama çok güzel bir yerdi; içinde kaynadığı gözle görülebilen memba suyu vardı ve bu su çok tatlı bir içme suyuydu ancak 1998 senesine gelindiğinde sanırım bakımsızlıktan ötürü su kurudu, yosunlar bağladı ve adeta bir bataklık görünümü vermeye başladı. Şeytan Kalesi’nin dibinde birkaç tane tünel girişleri vardı ve rivayete göre buradaki su eskiden çok daha yüksekken İstanbul’un içine kadar kanallar vasıtasıyla akar gidermiş. Tem otoyolu o bölgeye yapılmadan önce Şeytan Kalesi, Gazi Mahallesi ve Karayolları Mahallesi’nin ortasında kalıyordu. Bölge olduğu gibi badem, domates ve karpuz tarlalarından ibaretti. Daha çok detay var tabii o bölge ve yakın çevrelerine dair ama anlatmakla bitmeyeceğini bildiğim için detaylara girmiyorum. Biz oralarda 1070’lerde doğup büyümüş insalar olarak, çok çok sonradan adının “Balıklı Havuz” olarak da geçeği yeri hep “Şeytan Kalesi” olarak bildik ve hatta eminim ki çoğu arkadaşımız ve bölgeni çoğu eski insanı “Balıklı Havuz” isminden bihaberdir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir